Sabah yol güzergahında  kahvaltımızı aldıktan sonra rehberimiz eşliğinde turumuza başlıyoruz. İlk olarak Zile‘ye hareket ediyoruz.  Jül Cesar‘ın VENI-VIDI-VICI (Geldim – Gördüm – Yendim) dediği Zile Kalesi’ni (panoramik) görüyoruz. Anzilia Höyüğü, Amfi Tiyatro, Amasya Caddesindeki Eski Evleri görerek merkezde Nasuh Paşa Camii gezisi sonrasında Dünyanın 8. harikası olarak kabul edilen Dünyadaki bütün mağara oluşumlarından örnekler görebileceğiniz Ballıca Mağarasını geziyoruz. Ziyarete açılan 8 salonu 680 m. uzunluğunda ve 95 m. yüksekliğinde olan Ballıca Mağarası, dünyanın en büyük ve en görkemli mağaralarından biri. Bu doğa harikası mağara, henüz ziyarete açılmayan ve keşfedilmemiş bölümleri ile gizemini korumayı sürdürüyor. Ballıca Mağarası'ndaki oluşumları izlemek, doğal bir müzeyi gezmek gibi. Yaşı yaklaşık 3,4 milyon yıl olarak tespit edilen Ballıca Mağarası, şimdiye kadar tespit edilen tüm mağara oluşumlarına sahip olmanın yanı sıra, özgün Soğan Sarkıtları ile de uluslararası önem taşıyor. Rehberimizin belirleyeceği saatte öğlen yemeği için serbest zaman veriyoruz.Sonrasında ihtişamı ile sizleri büyüleyecek Gök Medrese’yi (panoramik) görüyoruz. Sonrasında Tokat Şehir Merkezinde göreceğimiz ve gezeceğimiz yerler arasında; Müze ev olarak adlandırılan Latifoğlu Konağı, Tokat Saat Kulesi, Arastalı Bedesten, Yağıbasan Hanı ve Taş Han olacaktır.Rehberimizin belirleyeceği saatte otele hareket .Akşam yemeği otelimizde.
 

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Osmanlılar döneminde Şehzadeler Şehri olarak bilinen Amasya gezimize başlıyoruz. İlk olarak dillere destan âşıklar olan Ferhat ve Şirin’in efsanesinde Ferhat’ın Şirin için dağları delerek açtığı su kanallarını görmeye gidiyoruz. Su kanallarının görüldüğü noktada Amasya Belediyesi tarafından açılmış olan Âşıklar Müzesi’ni geziyoruz. Âşıklar Müzesi sonrasında Mumya Müzesi olarak bilinen Amasya Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Arkeoloji, etnografya, fosil ve mumyalar bölümlerini gezdikten sonra Amasya’da şehzadelik yapmış ve Osmanlı’ya padişah olmuş sultanlarımızdan, Sultan İkinci Beyazıt Külliyesi’ni ziyaret ediyoruz. Külliye içerisinde paratoner olarak kullanılmış çınar ağaçlarını, o dönemde payitaht İstanbul’u merak eden ama gidemeyen Amasyalılar için İstanbul siluetinin çizildiği tarihi şadırvanı, kapı girişlerindeki denge sütunlarını ve camiinin içini (bakanlık tarafından yürütülen restorasyon çalışması dolayısı ile cami içerisine girilemeyebilir) gezdikten sonra Yeşilırmak kıyısına iniyoruz. Yeşilırmak, Sivas’tan doğarak Samsun’un Çarşamba ilçesinde denize dökülene kadar geçtiği tüm bölgelere hayat verir. Amasya, Yeşilırmak’ın iki yakasına yerleşmiş bir şehirdir. Amasya;  Osmanlı   döneminden kalma 18. ve 19. yüzyıl konaklarının, Yeşilırmak boyunca inci tanesi gibi dizilip yalı olarak adlandırıldığını, İran kökenli Pontus krallarının mezarlarının Harşena Dağı’na oyularak tapınak görüntüsü aldığını, Ferhat ve Şirin efsanesiyle hafızalara unutulmaz bir biçimde nasıl kazındığını ve Şehzadeler Parkı’ndaki padişah büstleriyle tarihsel bağını koparmadığını göreceğimiz bir görsel şölenle sizleri kendisine hayran bırakacaktır. Şehzadeler Parkı’nda yapacağımız yürüyüş sonrasında Roma dönemi kemerleri üzerine oturtulmuş Alçak Köprü’den geçerek Hazeranlar Konağı’nı da görebileceğimiz bu gezimizde Osmanlı dönemi yaşantısını daha iyi anlayabileceğiz. Hazeranlar Konağı ve çevresinde vereceğimiz serbest zamanda dileyen misafirlerimiz kral kaya mezarlarının yanına kadar çıkabilecekler. Serbest zamanımız sonrasında Osmanlı döneminde hastane olarak kullanılan Bimarhane’yi ziyaret edeceğiz. Dönemi itibariyle kullanılan tedavi yöntemlerinin yazılı ve görsel sunumlarının yapıldığı Bimarhane gezimiz sonrasında otelimize hareket. Akşam yemeği Otelimizde

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Çorum Merkez’e hareket ediyoruz. Çorum şehir merkezinde bulunan Tarihi Saat Kulesi’nin bulunduğu meydanda fotoğraf molası veriyoruz. Fotoğraf molası sonrasında Hititlere başkentlik yapmış bu önemli şehirde, kazılar sonucu elde edilmiş birçok tarihi eserin sergilendiği Çorum Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ni geziyoruz. Müze gezimizin ardından UNESCO tarafından koruma altına alınmış olan, Hititlerin başkenti Hattuşaş Antik Kenti’ne ulaşıyoruz. Hattuşaş Antik Kenti’ndeki gezimizde sırasıyla Kral Kapı, Sfenksli Kapı, Yer Kapı, Potern, Hiyeroglifli Oda, Hitit Surları, Büyük Mabed ve Nişantaşı’nı görüyoruz. Meşhur Yeşil Taş’ı ve Büyük Tapınak’ı gördükten sonra Hititlerin açık hava tapınağı olan Yazılıkaya’ya geçiyoruz. Burada Hitit tanrılarının kabartmalarının bulunduğu A ve B odasını ziyaret ediyoruz. Çevre köylerde dokunan kilimlerin sergilendiği Arinna Halı-Kilim Kooperatifi’nde vereceğimiz çay molasının ardından Denizli’ye dönüş yolculuğuna başlıyoruz. Siz değerli misafirlerimizi aldığımız noktalarda bırakarak vedalaşıyoruz.